Pages

28 Aralık 2010 Salı

Göz Yanılmasına Çarpıcı Örnek -18-


Hareketlenen çizgiler!

Farklı bölgelere siyah çizgiler çiziliyor. Bu çizgilerin üzerine ise yine üzerinde siyah çizgiler olan saydam bir dosya...

Bu kadar basit bir düzenekle bile beynimizin ne kadar yanılabileceğini görelim hep birlikte...

Benzer videomuz için tıklayın:
http://www.facebook.com/video/video.php?v=379755224169

24 Aralık 2010 Cuma

Işık Retinaya Nasıl Düşüyor? Göz Kusurları Nasıl Giderilir


Gözümüze gelen ışık ışınları korneadan, gözbebeğinden ve mercekten geçer. Kırılarak gelen ışınlar retina üzerinde kesişir ve retinadaki reseptör hücreler, ışığın etkisi ile elektrik sinyali oluşturup bu sinyalleri sinirler aracılığıyla beynimize gönderirler. Göz hakkında daha detaylı bilgi için paylaştığımız yazımıza bakabilirsiniz: GÖZ

Ancak bazen durum değişir. Göz kusuru olan kişilerde ışık ışınları retina üzerinde kesişemez. Bu da görüntüyü farklı algılamaya neden olur.

Bir önceki yazımızda da belirttiğimiz gibi miyop göz kusurunda bu kesişme retinanın önünde oluyordu. Tam tersi olan hipermetrop göz kusurunda ise kesişme retina arkasında oluyor.

Bu göz kusurlarının düzeltilmesi için göz merceğine ilave olarak yeni bir mercek kullanılır. Gözlükler...

Şimdi videomuzda önce sağlıklı bir gözü göreceğiz. Daha sonra miyop bir gözü ve en son olarakta hipermetrop bir gözü göreceğiz. Ayrıca gözlük merceği kullanılarak bu kusurun nasıl giderildiğine şahit olacağız.



22 Aralık 2010 Çarşamba

Göz Yanılmasına Çarpıcı Örnek -11-


Videodaki şeklin merkezine odaklanın ve bitinceye kadar gözünüzü ayırmayın. Şeklin gösterimi bittikten sonra elinize bakın ve dalgalanmasını seyredin.. İyi seyirler :)

19 Aralık 2010 Pazar

Göz Yanılmasına Çarpıcı Örnek -17-


Yine çok eğlenceli bir göz yanılma videosunu sizler için paylaşıyoruz :)

Dünyada sahip olduğumuz evler, spor arabalar, yatlar, milyar dolarlar, yazlık mekanlar, çocuklar, arkadaş çevresi hepsi bir yanılsama ve hayaldir.

Bu sebeple sahip oldıuklarımızla övünmek çok saçma olur.

Rüyasında kendini dünyanın en zengin insanı olarak gören biri, uyandığında rüyadaki ruh haline, enaniyetine, güler.

Kimse de uyanınca o ruh halini devam ettiremez.

İşte bizlerde dünyada sahip olduğumuz yanılsamalar ile enaniyet yapıp övünürsek böyle komik bir duruma düşeriz. Ayrıca kimse bu dünyadan gittiğinde buradaki malı mülkü ile de övünemez.

Bu sebeple Maddenin Gerçeği konusu çok detaylı incelenmeli yanılsamalarla değil gerçekle ilgilenilmelidir.

17 Aralık 2010 Cuma

Mucize Adam Eşref Armağan Görmeden Resim Çizebiliyor


Perspektif nasıl bu kadar gerçekçi geliyor?
Görme dışında da perspektifi algılamamıza yardımcı faktörler olabilir mi?
Dokunma duyumuzun perspektifi algılamadaki rolü nedir?

Toronto Üniversitesi'ndeki sezgisel ve algısal psikoloji bilimcisi Dr. John Kennedy, Armağan’ın yeteneklerini inceliyor.

Eşref Armağan, çocukluğundan beri resim yapan, genetik mutasyondan ötürü gözleri olmadan doğan bir adam.

Armağan şunu söylüyor: “RESMETMEYE DAHA ÖNCEDEN HİSSETTİĞİM ŞEYLERİ HAYAL EDEREK BAŞLIYORUM..” İzleyin çok şaşıracak, hayatın gerçekliğini bir kez daha sorgulayacaksınız !

14 Aralık 2010 Salı

Renkler Beynimizde Oluşur, Etkileyici Bir İspat -2-



Renklerle alakalı birçok yargınızı yıkacak bir video...

Konuya örnek güzel bir resim daha:
Resim

İlk videomuzu izlemek için:

12 Aralık 2010 Pazar

7 Aralık 2010 Salı

Göz Yanılmasına Çarpıcı Örnek -16-


Bu küp biraz farklı ;)

3 boyut algımızın oluşumunda perspektifin etkisini gördüğümüz etkileyici videolardan bir tane daha

6 Aralık 2010 Pazartesi

Bir Cam Ne Kadar Esneyebilir?


Zamanın yavaş işlediği bir ortamda bizim için birçok şey değişirdi.

Şu an cama basınç uygularsak direkt kırılır deriz.

Ancak zaman yavaş işliyor olsaydı videodaki gibi göreceğimiz için önce biraz eğilir, bükülür, dalgalanır daha sonra da kırılır diyecektik.

Kanaatlerimiz algılarımızla şekilleniyorsa gerçeklere ulaşmak mümkün olabilir mi?

Cevap çok açıktır ki: hayır.

1 Aralık 2010 Çarşamba

Renkler Beynimizde Oluşur, Etkileyici Bir İspat -1-



Videoda önce bir resmin negatif görüntüsünü göreceksiniz.

Ardından aynı resmin siyah beyaz halini.

Ancak negatif görüntü sırasında ortadaki siyah noktaya odaklanırsanız siyah beyaz resim çıktığı sırada gözünüzü ayırmadığınız sürece resmi renkli göreceksiniz.

Gerçekte siyah beyaz olan bir resmi beynimiz renkli olarak algılayacak.

Konuyu anlatan notumuz:

21 Kasım 2010 Pazar

3 Boyutlu Ses -2-


Şimdi kulaklıklarınızı takın, ortamı sesizleştirin, gözlerinizi kapatın ve bu sevimli köpeği yanınızda hissedin :)

Peki Bu Nasıl Gerçekleşiyor?

Duyma işlemi sırasında iki kulaktan beyne giden sinyaller yorumlanır.

Ama iki kulağa gelen ses dalgaları birbirlerinden az da olsa farklıdır. Açı, şiddet, gibi farklılıklar.

İşte bunun kopyasını yapabilmek için bir manken yapılır. Bu mankenin kulak dokusu insanınkine benzetilir. Kulak kepçesindeki kıvrımlar dahil hiçbir şey eksik bırakılmaz ve kulakların içine mikrofon konur.

Her iki mikrofon aynen kulaklarımızda olduğu gibi küçük farklılıklarla sesi alır. Bu kayıtları dinlediğimizde ise sanki o sesin olduğu ortamdaymışız gibi hissederiz.

İlk paylaşımımıza bakmak için tıklayın:

9 Kasım 2010 Salı

3 Boyutlu Ses -1-



Dikkat bu videoyu izlerken sesi 3 boyutlu olarak algılayabilmek için kulaklık takmanız şarttır.

En verimli sonucu alabilmek için bizim tavsiyelerimiz:

1- Sessiz bir ortamda olun.

2- Kulaklığınızı takın ve sesi yükseltin.

3- Gözlerinizi kapatın.

Kendinizi orada hissedeceksiniz :)


Peki Bu Nasıl Gerçekleşiyor?

Duyma işlemi sırasında iki kulaktan beyne giden sinyaller yorumlanır.

Ama iki kulağa gelen ses dalgaları birbirlerinden az da olsa farklıdır. Açı, şiddet, gibi farklılıklar.

İşte bunun kopyasını yapabilmek için bir manken yapılır. Bu mankenin kulak dokusu insanınkine benzetilir. Kulak kepçesindeki kıvrımlar dahil hiçbir şey eksik bırakılmaz ve kulakların içine mikrofon konur.

Her iki mikrofon aynen kulaklarımızda olduğu gibi küçük farklılıklarla sesi alır. Bu kayıtları dinlediğimizde ise sanki o sesin olduğu ortamdaymışız gibi hissederiz.

Şimdi bu kayıtta kibritin yanışını ve kutunun sallanma seslerini duyacağız.

16 Ekim 2010 Cumartesi

Atom Aslında Böyle Değil Yazımızı anlatan BBC Belgeseli


Videoda önce atom denince akla gelen model anlatılmış, daha sonra bu modelin içindeki çelişki gösterilmiştir.

Atom eğer böyle olsaydı bir tuz tanesi kadar küçülmemiz gerekirdi!

Yazımız için tıklayın: Atom Aslında Böyle Değil!

9 Ekim 2010 Cumartesi

Göz Yanılmasına Çarpıcı Örnek -14-



Daha önce aşağıdaki linkte verdiğimiz göz yanılması nasıl gerçekleşiyor? İşte bu videoda bunu izleyeceğiz...

http://www.facebook.com/video/video.php?v=372300604169



8 Ekim 2010 Cuma

Göz Yanılmasına Çarpıcı Örnek -13-




Siz bu videoyu izlerken çok aleni 21 tane değişiklik yapılacak.

Bakalım farkedebilecekmisiniz?

18 Eylül 2010 Cumartesi

14 Eylül 2010 Salı

Optik İllüzyon Nedir?


Göz Yanılmasına Çarpıcı Örnek adı ile yayınladığımız videolar serisinde sıkça kullanılan optik illüzyon ne demektir?

30 Ağustos 2010 Pazartesi

Göz Yanılmasına Çarpıcı Örnek -10-


Beyaz Takım Kaç Pas Yapıyor?

İnsan dikkatini belli bir noktaya odakladığında, belli şeyleri görmek için kendine telkin verdiğinde diğer şeyleri görmeyebiliyor.

16 Nisan 2010 Cuma


Gören Göz Değil Beyindir...

Irak’ta çatışmada gözlerini yitiren İngiliz bir asker, görme teknolojisinde devrim olarak nitelenen bir aygıtı ilk kullanan kişi oldu.

İngiliz Daily Mail Gazetesi’nin haberine göre, ABD’de geliştirilen ve İngiliz Savunma Bakanlığı’nın girişimiyle ilk kez İngiliz Başçavuş Craig Lundberg (24) üzerinde denenen cihaz sayesinde, görme engelliler çevrelerindeki cisim ve şekilleri dillerinin üzerinde tuttukları bir cihaz yardımıyla ‘görebilecekler’.

‘BrainPort’ adı verilen cihaz, güneş gözlüğüne yerleştirilen bir video kamera ve diğer ucunda bulunan lolipop şeklindeki bir aygıttan oluşuyor.

Kamera gözlükte

Güneş gözlüğündeki kamerayla elde edilen görüntüler, elektronik sinyallere çevrilerek dilin üzerinde tutulan lolipop şekilli aygıta iletiliyor. Aygıt, sinyalleri dil üzerinden beyne iletiyor. Beyin de bunları yeniden görüntüye dönüştürerek kullanıcının zihinsel olarak görmesini sağlıyor.

Craig Lundberg: 'Yazı bile okuyorum’

“Aslında sizin gözlerinizle gördüğünüzün aynısını görmüyorum ama benim gördüklerim bir his gibi. Eğer bu ortasında kamera olan gözlüğü takmazsam göremem, gözlük bilgileri cihaza gönderiyor. Bir de lolipop şeklinde parçası var. Onu da sadece dilimin üzerine koyuyorum. Ağzımda bu varken konuşamıyorum. Bu cihazda bilgileri dilim vasıtasıyla beynime gönderiyor. Cisimleri aslında his şeklinde algılıyorum, sanki bir resim gibi tarif ediyor. Dilinizin üzerinde karıncalanma gibi bir his oluyor. Şekilleri tarifliyor bu kullandığım alet beynime, ücgen, kare gibi… Bu konuda bir çok mektup vs alıyorum ama bu sadece bir prototip, bununla en azından dışarı çıkabilip ufak tefek işlerinizi görmek için bir mobilite yardımı olarak değerlendirebilirsiniz. Şu anda aslında olabileceği kadar iyi olduğunu düşünmeyebilirsiniz ama potansiyel olarak çok büyük bir etkiye sahip. “

http://news.sky.com/skynews/Home/UK-News/British-Soldier-Blinded-In-Iraq-Is-Taught-To-See-With-His-Tongue-Using-Revolutionary-New-Device/Article/201003315573993

Henüz prototip aşamasında bulunan aygıt, cisimlerin siyah beyaz ve iki boyutlu algılanmasına yardımcı oluyor. Aygıtı kullanan ilk kişi olan Lundberg, BrainPort saye-sinde çevresindeki cisimleri dış hatlarıyla rahatlıkla algılayabildiğini ve hatta bazı yazıları okuyabildiğini söyledi. Kullanımı için gereken eğitim masraflarıyla birlikte 18 bin sterline (yaklaşık 45 bin TL) mal olan aygıt, cisimlerin görülmesini sağlamak üzere dile toplam 400 ayrı noktadan sinyaller gönderiyor.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/14129863.asp?gid=200

Gören Göz Değil Beyindir...

Irak’ta çatışmada gözlerini yitiren İngiliz bir asker, görme teknolojisinde devrim olarak nitelenen bir aygıtı ilk kullanan kişi oldu.

İngiliz Daily Mail Gazetesi’nin haberine göre, ABD’de geliştirilen ve İngiliz Savunma Bakanlığı’nın girişimiyle ilk kez İngiliz Başçavuş Craig Lundberg (24) üzerinde denenen cihaz sayesinde, görme engelliler çevrelerindeki cisim ve şekilleri dillerinin üzerinde tuttukları bir cihaz yardımıyla ‘görebilecekler’.

‘BrainPort’ adı verilen cihaz, güneş gözlüğüne yerleştirilen bir video kamera ve diğer ucunda bulunan lolipop şeklindeki bir aygıttan oluşuyor.

Kamera gözlükte

Güneş gözlüğündeki kamerayla elde edilen görüntüler, elektronik sinyallere çevrilerek dilin üzerinde tutulan lolipop şekilli aygıta iletiliyor. Aygıt, sinyalleri dil üzerinden beyne iletiyor. Beyin de bunları yeniden görüntüye dönüştürerek kullanıcının zihinsel olarak görmesini sağlıyor.

Craig Lundberg: 'Yazı bile okuyorum’

“Aslında sizin gözlerinizle gördüğünüzün aynısını görmüyorum ama benim gördüklerim bir his gibi. Eğer bu ortasında kamera olan gözlüğü takmazsam göremem, gözlük bilgileri cihaza gönderiyor. Bir de lolipop şeklinde parçası var. Onu da sadece dilimin üzerine koyuyorum. Ağzımda bu varken konuşamıyorum. Bu cihazda bilgileri dilim vasıtasıyla beynime gönderiyor. Cisimleri aslında his şeklinde algılıyorum, sanki bir resim gibi tarif ediyor. Dilinizin üzerinde karıncalanma gibi bir his oluyor. Şekilleri tarifliyor bu kullandığım alet beynime, ücgen, kare gibi… Bu konuda bir çok mektup vs alıyorum ama bu sadece bir prototip, bununla en azından dışarı çıkabilip ufak tefek işlerinizi görmek için bir mobilite yardımı olarak değerlendirebilirsiniz. Şu anda aslında olabileceği kadar iyi olduğunu düşünmeyebilirsiniz ama potansiyel olarak çok büyük bir etkiye sahip. “

http://news.sky.com/skynews/Home/UK-News/British-Soldier-Blinded-In-Iraq-Is-Taught-To-See-With-His-Tongue-Using-Revolutionary-New-Device/Article/201003315573993

Henüz prototip aşamasında bulunan aygıt, cisimlerin siyah beyaz ve iki boyutlu algılanmasına yardımcı oluyor. Aygıtı kullanan ilk kişi olan Lundberg, BrainPort saye-sinde çevresindeki cisimleri dış hatlarıyla rahatlıkla algılayabildiğini ve hatta bazı yazıları okuyabildiğini söyledi. Kullanımı için gereken eğitim masraflarıyla birlikte 18 bin sterline (yaklaşık 45 bin TL) mal olan aygıt, cisimlerin görülmesini sağlamak üzere dile toplam 400 ayrı noktadan sinyaller gönderiyor.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/14129863.asp?gid=200

9 Mart 2010 Salı

Diğer Boyutları Neden Kavrayamayız?


İnsanlar maddesel gerçekliğe o kadar saplanmışlardı ki, madde dışında hiçbir şeyin varolmadığını öne sürecek kadar ileri gitmişlerdi.

Ancak gelişen bilim aslında madde dediğimiz şeyin, maddesel bir varlık olmadığını ispat etmiştir. Max Planck Institude of Physics (Max Planck Fizik Enstitüsü) yöneticisi Prof. Hans-Peter Dürr, bu gerçeği şu şekilde özetliyordu:

Madde her ne ise, maddeden yapılmamıştır.

Ayrıca bilim adamları maddesel dünyayı algıladığımız 3 boyutun dışında başka boyutlarında varolabileceğini anladılar. Metafizik olarak adlandırılan varlıklar artık bilimsel birer gerçek.

İşte bu videoda da algılayamadığımız boyutları düşünmemize ufuk açacak birçok nokta var...

5 Mart 2010 Cuma

Güneş Gece 2'de Doğar mı?



Güneş hergün hesaplanabilir bir zamanda doğar ve aynı şekilde batar. Buna herkes öylesine alışmıştır ki farklı bir yapı kimse düşünmez.

Şimdi şu örneği biraz düşünelim. Özel olarak dizayn edilmiş tek pencereli bir odada oturup, burada belirli bir süre geçirdiğimizi varsayalım. Odada geçen zamanı görebileceğimiz bir de saat bulunsun. Aynı zamanda odanın penceresinden güneşin belirli aralıklarla doğup-battığını görelim. Aradan birkaç gün geçtikten sonra, o odada ne kadar kaldığımız sorulduğunda vereceğimiz cevap; hem zaman zaman saate bakarak edindiğimiz bilgi, hem de güneşin kaç kere doğup battığına bağlı olarak yaptığımız hesaptır. Örneğin, odada üç gün kaldığımızı hesaplarız. Ama eğer bizi bu odaya koyan kişi bize gelir de, "aslında sen bu odada iki gün kaldın" derse ve pencerede gördüğümüz güneşin aslında suni olarak oluşturulduğunu, odadaki saatin de özellikle hızlı işletildiğini söylerse, bu durumda yaptığımız hesabın hiçbir anlamı kalmaz.

İşte bu konuya The Truman Show isimli filmde de dikkat çekilmiştir. Filmin geçtiği yapay dünyada, yani dev film stüdyosunda, güneşte şov yapımcıları tarafından doğdurulup batırılmaktadır. Bir sahnede bu gerçek videdaki gibi ortaya çıkar.

Buraya da bakabilirsiniz:

Herkes Oyuncu, Herşey Senaryo Olabilir mi?


Çevremizde birçok insan vardır. Yakınlarımız, örneğin ailemiz dışında bir de hiç tanımadığımız ama otobüste, okulda işte karşılaştığımız ve belki bir daha ömür boyu hiç görmeyeceğimiz insanlar vardır.

Her insanın çok detaylı bir yaşamı vardır. Evi, okulu veya işi, onlarında yakınları... Geçmiş yaşantıları, çocukluk anıları hatta geleceğe yönelik planları vardır.

Peki tüm bu bilgilerin aslında yanlış olabileceğini hiç düşündünüz mü? Aslında çevrenizde olup biten tüm bu şeyler ve tüm kişiler aslında birer oyuncu olabilirler mi?

Herşey sizin için özel olarak planlanmışsa?

İşte The Truman Show adlı filmde bu konu çok güzel anlatılmıştır. Videonun ilk kısmında babasını göre Truman onunla konuşmak istemiştir ama bu engellenmiştir. Engelleyenler ise sıradan sokakta yürüyen insanlar gibi görünen oyunculardır. İkinci kısımda ise şehirden ayrılmak isteyen Truman'ı engelleme görevi olan oyuncular aynı anda aynı yola çıkıp trafik oluştururlar. Ama görünürde hepsi sıradan insanlardır.

Aslında gerçekten de durum bundan farksızdır. Bu konuyu ilerleyen günlerde bilimsel olarak detaylarıyla anlatacağız...

Buraya da bakabilirsiniz:

14 Şubat 2010 Pazar

Çift Yarık Deneyi


Bu deney bize maddenin aslında bildiğimizden çok farklı olduğunu göstermiştir. Madde, biz ona baktığımız zaman vardır, bakmadığımızda ise yok olur.